Ezici çoğunluk, rahat bir yaşam durumunu tanımlamak için "konfor" terimini kullanırken yanılıyor. Birçoğu için, bu kelime yalnızca doğrudan günlük yaşamla ilişkili günlük rahatlık ile ilişkilidir.
Bu yaklaşımla, bilinçaltında kaybolma korkusuna neden olan yerleşik bir alışkanlıkla eşitlenebilir. Bundan, değişimin tanımının, çarpık bir rahatlık anlayışına sahip insanlar için bir korku ve rahatsızlık işareti olduğu sonucu çıkar. Korkunun temel nedeni ve insanların yaşamlarına değişiklik getirme ve yaşam biçimlerini değiştirme, sonunda her zamanki rahatlık alanlarının dışında kalma arzusundaki ana engeldir.
Buna alışmış olan insanlar, artan potansiyele yol açanlar da dahil olmak üzere, bilinçaltı bir değişiklik korkusu yaşarlar. Bu, şiddetli bir güçle herhangi bir fırsatı reddetmelerine ve çevredeki gerçekliği olduğu gibi kabul etmelerine yol açar.
Hayatları, büyük bir gerçekleşmemiş fırsatlar yığını ve ölmekte olan bir potansiyelin yanı sıra, daha fazlasını başarma yeteneklerinin, çizgiyi geçme yeteneği ile birlikte öldüğünü anlama ve gerçekleştirme. Sonuç, insanlar için arzu edilen sonuç olmayan devam eden bir varoluştur.
Gelişmek için hareket etmek gerekir. Örneğin, günlük rutininizi değiştirerek başlayın. Bu durumda, her şeyi hemen değiştirmemelisiniz. Örneğin sabahları egzersiz yapmaya başlamak yeterlidir. Başlamak zor, ama tam olarak ihtiyacınız olan şey bu.
Bir sonraki nokta, yeteneklerinizi gerçekleştirmektir. Bu konunun analizinin sonuçlarına dayanarak, kendiniz için bir gelişim yönü seçmeniz gerekir.
Bir şeyi hatırlamakta fayda var: Çevremizdeki dünya, bir kişinin rahatlık alanına bağlı değildir. Sadece bireyin zihinsel faaliyetinin meyvesidir. Ve dünyayı yeni renklerde görmek için sınırlarının ötesine geçmek yeterli.