Depresyon, modern toplumda giderek yaygınlaşan bir hastalıktır. Depresyonu geçici deneyimlerle karıştırmayın, çünkü bunlar tamamen farklı kavramlardır.
Depresyon bir dizi semptom ve belirti ile ayırt edilebilir. Birincisi, sürekli bir yorgunluk halidir. Ayrıca, dinlenme ve boşta kalma sırasında ve hatta uzun bir uykudan sonra bile kaybolmaz. Yorgunluk bir insanı rahatsız ediyorsa, bu vücudun bize verdiği ilk alarm zilidir.
İkincisi, endişe nedeni, sebepsiz sinirlilik, kötü ruh hali, sebepsiz yere, artan gözyaşı ve ilgisizlik sürüsü olabilir.
Üçüncüsü, açlık hissi geçmez. İş yerinde ve boşta kalan eller buzdolabına ulaşırsa ve tüm yiyecekler ayrım gözetmeksizin emilirse, depresyonun olması gereken bir yer olduğunu güvenle söyleyebiliriz.
Kendinizde bu tür semptomları fark ettikten sonra, hemen bir doktora gitmenize gerek yoktur - bir psikoterapist, ilk aşamada hastalıkla kendi başınıza başa çıkabilirsiniz.
Depresyonun üstesinden kendi başınıza gelmek için psikologlardan birkaç ipucu izlemeniz gerekir.
Giysilerdeki ve çevresindeki alandaki gri ve donuk renkler, daha parlak, gökkuşağı renkleri ile değiştirilmelidir.
Yorgunluğu yenmek için, kulağa ne kadar garip gelse de, daha fazla hareket etmeniz ve fiziksel olarak yorulmanız gerekir. Her sabah televizyon izleyerek değil, yürüyüş yaparak veya hafif aerobik yaparak başlamanız gerekir.
Eğlenmek, dışarı çıkmak, arkadaşlarla buluşmak ve alışverişe gitmek depresif bir ruh halinden kurtulmanın iyi bir yoludur.
Fazla kilolu olmaktan kaçınmak için diyetinize daha fazla meyve ve sebze eklemelisiniz. Vücut için gerekli vitaminleri ve mikro elementleri içerirler, yani hayati enerjinin yükselmesine katkıda bulunurlar.
Kendi içinde kapanmaya gerek yok, bazen sevilen biriyle kalpten kalbe konuşma, bir uzmanı ziyaret etmekten çok daha fazla fayda sağlar.