Birçok insan sabahın günün en verimli kısmı olduğunu bilir. Bir gün uyanacak kadar şanslı olan baykuşlar bile sabahın bu saatinde daha fazlasını yapabildiklerini kolayca fark ederler. Uzun süre uyumayı sevenler, kendilerini kırmaya çalışırlar, alarmı başlatırlar, ancak ilk sinyalde kapatıp tekrar uykuya dalarlar. Bu sorun nasıl çözülür?
Yaklaşım - daha erken yatmak ve kalkmak sonuç vermeyecektir. İlk olarak, hemen uyuyamayabilirsiniz ve uykuya dalarsanız normal saatinize kadar uyursunuz.
Başlamanıza yardımcı olacak 2 yol vardır.
İlk olarak, aynı anda kalkar ve yatağa gidersiniz. Bu yaklaşımın modern yaşam için ideal olduğunu söyleyebiliriz.
İkincisi, kendi biyoritmlerinize göre yaşıyorsunuz. Kalk ve vücudun istediğinde uzan.
Pratikte bu yöntemlerin hiçbiri işe yaramaz.
İlk durumda, vücudunuz yorgun değilken uzanmalı ve kendinizi uyumaya zorlamalısınız.
İkincisinde, kesinlikle vücudun ihtiyaç duyduğundan daha uzun süre uyuyacaksınız. Ek olarak, bioritminiz kaybolabilir, bu nedenle sabahları her zaman erken uyanma ve akşamları uykuya dalma şansınız çok yüksek değildir.
Erken uyanmada başarıya ulaşmak için bu 2 yöntemi birleştirmek gerekir. Canınız istediğinde yatağa gidin ve çalar saatle uyanın. Erken kalkmak için endişelenme. Sadece oturma pozisyonuna geçin. Bir süre oturun ve sonra kalkın.
Büyük olasılıkla yeterince uyuyamayacaksınız, bu da akşam erken yatmak isteyeceğiniz anlamına geliyor. Bunu birkaç gün yapın, kısa süre sonra vücut belli bir zamana alışacak ve kalkmanız kolaylaşacaktır.
Aynı teknik uykusuzlukla mücadelede de işe yarayacaktır. Ne zaman istersen yat, alarmla uyan. Ertesi akşam vücudun kendisi yorulacak ve uyumak isteyecektir.