Sevilen birinin ölümü beklenmedik olmasa bile her zaman bir şok etkisi yaratır. Şiddetli kaybın acısının dinmesi ve normal yaşama dönmenize izin vermesi uzun zaman alacaktır. İnsanlar kayıplara farklı şekillerde maruz kalırlar. Birisi çabucak aklı başına gelir ve biri yıllarca bile melankoli ve acıyı gideremez.
Talimatlar
Aşama 1
İnsan yaşamının en gizemli yanı ölümdür. Sevdiklerinizin kaybı, yerden yere vurulmuş hissi verir. Hayat yerle bir olmuş ve tüm anlamını yitirmiş gibi görünebilir. Acı dayanılmaz görünüyor. Bu, ayrılan sevilen kişi için keder, kendine acıma, yalnızlık ve umutsuzluk duygusudur. Suçluluk duygusu, saati çevirememe ve hiçbir şeyin düzeltilemeyeceği düşüncesinden gelen çaresizlik, benzer bir durumla karşı karşıya kalan birinin hayatını çoğu zaman tamamen mahveder.
Adım 2
Kayıp düşüncesiyle uzlaşmak imkansızdır ve zihinsel acının bu kadar keskin olmaması için aylar, belki yıllar geçmesi gerektiğini anlamanız gerekir. Cenaze ve merhumun uğurlanması kimseye kendi hayatına son verme hakkı vermez. Ölen kişinin ruhunun desteğe ihtiyacı vardır ve onun sevgi dolu hatırası umutsuzluk ve depresyonun etkisi altında kaybolmamalıdır. Ölümü kabul etmek, unutmak ve deneyimsizlik anlamına gelmez. Gözyaşlarınızı tutmamalı ve duygularınızın ne kadar ağır ve dayanılmaz olduğunu başkalarından saklamamalısınız. Keder doğaldır, başa çıkmak, alışmak ve kaybedilen dengeyi yeniden kazanmak için acının yaşanması gerekir.
Aşama 3
“Tutun” ve “tutun” tavsiyesi, kederin ruhun derinliklerine sürülmesi gerektiği anlamına gelmez. Sevilen birinin anıları ve onunla ilgili hikayeler, gözyaşlarına eşlik etseler bile ruhun zayıflığını göstermez. Duygular dışarı püskürtülmeli, konuşma yeteneği buna en iyi şekilde yardımcı olur. Kederin duygusal tezahürlerini geri tutmak, kalıcı depresyona yol açabilir. Cenazeden 3-4 ay sonra durum düzelmezse, pratik bir psikologdan yardım istemek mantıklı olabilir. Sakinleştiricileri aşırı kullanmayın. İlacın etkisi sona erdiğinde boğuk ağrıları artar.
4. Adım
Aniden yas tutmaya, kayıplara konsantre olmaya ve kendi içine çekilmeye çalışmak sadece fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına yol açmaz. Normal bir yaşamdan ayrılmak arkadaş ve akrabaları endişeye sevk eder, aile içi ilişkileri zorlaştırabilir. Hayatta ve yakın olan insanları unutmayın. Sevgiden ve ilgiden mahrum bırakılmamalıdır. Kaybın acısı dayanılmaz olsa bile, tüm zihinsel gücünüzü toplamanız ve ailenizle iletişim kurmaktan kaçınmamaya çalışmanız gerekir. Böyle bir durumda bile sadece kendinizi düşünemezsiniz. Kendinize destek olun, bu sadece sizin için değil, aileniz için de gereklidir.