Otizm bir zihinsel gelişim bozukluğudur, sosyal etkileşimin ihlaline yol açan motor beceri ve konuşma bozuklukları ile karakterize edilebilir.
Hastalık çocuğun gelişimini ve hayatının daha sonraki geçişini etkiler. Her çocuk hastalığın belirtilerinde farklıdır.
Ancak otizmi teşhis etmek için kullanılabilecek aynı semptomlar vardır. Bu belirtiler şunları içerir: yüz ifadelerinin olmaması, muhtemelen konuşma gelişiminde bir gecikme, çocuk gülümsemiyor veya gözlerine bakmıyor, çevresindeki insanlarla etkileşimden kaçınıyor.
Otistik bir çocuk, mobilyaların bir odada nasıl durduğu gibi belirli klişelere güçlü bir şekilde bağlanır. Ve onu yeniden düzenlerseniz veya tasarıma yeni bir öğe eklerseniz, herkes olduğu gibi dönene kadar histerikleşir. Çocuklarda konuşma anormal, fonetik olarak bozuk veya içerikte bozuk olabilir. Ayrıca konuşma kesinlikle normal olabilir, ancak konuşmayı sürdüremez.
Otizmi teşhis etmek için herhangi bir test yoktur, teşhis gözlem ve testlere dayanarak konur. Bu hastalığın tedavisi oldukça uzun ve zahmetli bir süreçtir. Ebeveynler, hastalıkla savaşmanın çok uzun zaman alacağı ve bunun mutlaka başarıyla taçlandırılmayacağı gerçeğine uyum sağlamalıdır. İlaçlar bu hastalığa yardımcı olmaz.
Çocuk sadece hastanede tedavi görmemeli, tüm yaşam tarzı iyileşme sürecine yönelik olmalıdır. Çocuğun kesin bir günlük rutine ihtiyacı vardır. Ebeveynler onu günlük olarak deneyimli bir psikiyatrist ile derslere götürmeli ve sonucu pekiştirmelidir. Otistik bir çocuğun tedavisinde, öğrenilen becerilerin tekrarlanması süreci, kendi başına gerçekleştirebilmesi için çok önemlidir. Bir çocuğu tedavi etme süreci çok yorucu olduğu için ebeveynler de kendilerini unutmamalıdır. Ayrıca bir psikoloğa gitmeli ve tedavi sürecine ara vermelidirler.
Otistik bir kişinin tedavisi ömür boyu sürer ve iyileşme için farklı prognoza sahip olacaktır.