Söylentiler, bilgilerin kişisel temaslar ve diğer sosyal kanallar aracılığıyla iletilmesidir. Güvenilir veya güvenilmez olabilirler, ancak toplumda fikir ve ruh hallerinin oluşmasında önemli bir rol oynayabilirler.
Talimatlar
Aşama 1
Söylenti olgusu, bilginin sosyal medya aracılığıyla iletilmesi sürecidir. Söylentiler, farklı güvenilirlik derecelerinde farklılık gösterebilir.
Adım 2
Popüler inanışın aksine, söylentilerin gerçeklerle bir ilgisi olması gerekmez. Araştırmacılar bunun tersini kanıtlamak için birçok girişimde bulundular. Dolayısıyla, bu deneylerden biri sırasında sosyologlar, farklı eğitim ve gelir düzeylerine sahip insanlarla bir anket yaptılar. Hepsine aynı soru soruldu: "Söylentilerle ne sıklıkla karşılaşıyorsunuz?" Bir kişinin zekası ve refah seviyesi ne kadar yüksek olursa, sık sık söylentilerle karşılaştığından o kadar emin olduğu ortaya çıktı. Ama aslında, bu deneyin sonuçları söylentilerin güvenilirliği hakkında hiçbir şey söylemez ve yalnızca entelektüel gelişim ile söylentilerin öznel algılanması arasındaki bağlantıyı doğrular.
Aşama 3
Söylentiler değer yargılarında ifade edilmez. Örneğin, bir kız gizlice bir başkasına genç bir adama karşı tutumunu anlattığında, bu bir söylenti değildir. Hikayesine biyografisinden daha önce bilinmeyen gerçeklerle eşlik etmesi başka bir mesele. Söylentiler, ancak kişiden kişiye iletilen bilgilerin konu, gerçekler hakkında bilgi içermesi durumunda doğar.
4. Adım
Bir fenomen olarak söylentiler çok eski zamanlardan beri bilinmektedir. Siyasi ve ideolojik mücadele için bile kullanıldılar. Örneğin, Roma İmparatorluğu'nun en parlak döneminde bile, Romalılar düşman birliklerinde askerlerinin benzeri görülmemiş cesaretleri hakkında söylentiler yaydı. Görünüşe göre Tatar-Moğollar da benzer bir teknik kullandılar. Rus tarihçileri Tatar ordusunun büyüklüğü konusunda emindiler ve en az 10.000 kişi olduğunu tahmin ediyorlardı. Her ne kadar tarihsel demografiye göre, Tatar-Moğollar o zaman fiziksel olarak bu kadar büyük bir orduya sahip olamazdı.
Adım 5
Modern dünyada piyasa ilişkilerinin gelişmeye başlamasıyla birlikte söylentiler ticari ve manipülatif amaçlarla aktif olarak kullanılmaya başlandı. Amerika Birleşik Devletleri'nde malların reklamını yapmak, işçi grevlerini kışkırtmak, bu grevlerle mücadele etmek vb. için söylentiler yayan şirketler vardı. Örneğin, bir grevi önlemek için, bir fabrikadaki işçilerin eşleri arasında, protestolar için işçiler tarafından sendika üyelerine ücret ödendiği söylentisinin çıkması alışılmadık bir durum değildi.
6. Adım
Söylentiler, özellikle diğer bilgi toplama yöntemlerinin zor olduğu durumlarda, evrensel bir iletişim aracı rolü oynar. Toplumda fikir ve duyguların oluşumunda itici bir güç olarak hizmet edebilirler ve genellikle ek bir siyasi etki aracı olarak kullanılırlar.