Parayı düşünmek, para hakkında ne düşündüğümüz, parayla hangi tutum ve korkuları ilişkilendirdiğimiz, hangi işaretlere inandığımızdır. Bu kısımlar finans anlayışımızın genel bir resmini oluşturur. Parayı kötü ve günah sayarsak ne kadar çalışırsak çalışalım zenginlik göremeyiz, paranın iyi olduğuna inanırsak hayatımıza kolayca girer.
Kendi başına para ne kötü ne de iyi olabilir; ellerine geçtiği insanlar tarafından yapılır. Zengin insanlar genellikle dolandırıcı ve hırsız olarak kabul edilir ve ayrıca mutsuz olduklarına da yaygın olarak inanılır. Bu sadece kısmen doğrudur, çünkü medya daha çok varlıklı insanların yaşamının olumsuz yönlerini kutsallaştırır. Aslında içlerinde çok dürüst ve mutlu olanlar var.
Zenginleri olumsuz bir şekilde tasvir ederek, insanlar bilinçaltında zenginlerin kötü olduğu yönünde bir tutum oluştururlar. Herkes iyi olmak ister, bu yüzden bilinçaltında düşük gelirli bir hayat kurar.
İnsanların kafasında parayla ilgili birçok korku vardır. Üstelik bu sadece yoksulluk korkusu değil, aynı zamanda zenginlik korkusudur. İşin garibi, çoğu, kendileri farkında olmasa da, yüksek bir gelire sahip olmaktan korkuyor. Bilinçaltında, büyük paranın büyük bir sorumluluk olduğunu, yaşamda bir değişiklik olduğunu ve değişimin her zaman korkutucu olduğunu anlarlar.
Yeterli gelir elde etmeyi ve zenginlik yaratmayı amaçlayan parasal bir zihniyet oluşturmak için korkularınızı ve tutumlarınızı belirlemeli ve onları olumluya dönüştürmelisiniz. Örneğin “zenginlerin hepsi hırsızdır” ifadesi “zenginler arasında çok dürüst ve değerli insanlar vardır” şeklinde dönüştürülmelidir. "Mutluluk parada değildir" ifadesini "para çok fazla neşe getirebilir ve hayatımı mutlu edebilir" olarak değiştirin. Boş bir cüzdana bakarken "ne kadar az para" değil, "para için ne kadar çok yer var!" gibi düşünün. vb.
Para kazanmaya yol açan işaretler bulmanız gerekiyor, örneğin, bir kedi yoldan geçti - bu para. Bu işaretlere güvenin ve işe yarayacaklar!
