Şizofreni, açıklaması zor, oldukça gizemli bir hastalıktır. Bir insan, sanki daha derine inen ve hayatı kelimenin tam anlamıyla bir rüyaya dönüştüren kişisel gerçekliğinde var olur. Şimdiye kadar, patoloji ve düşüncenin eksantrikliği arasındaki ayrımın nerede olduğu konusunda devam eden bir tartışma var.
Şizofreni, sıklıkla engelliliğe yol açan kronik ve şiddetli bir zihinsel bozukluktur. Şimdiye kadar, psikiyatristler, uzun yıllar süren araştırmalara rağmen, bu hastalığın gerçek nedenini bulamıyorlar. Önde gelen rol kalıtsal yatkınlık tarafından oynanır. Psikopatoloji sürecinin bir aktivatörü olarak hareket eden kafa travması, zihinsel travma ve önceki hastalıklar ikincil öneme sahiptir. Şizofreni, düşünce ve algı, konuşma ve sosyal aktivite, motivasyon ve duygularda giderek artan değişikliklerle karakterizedir. Çoğu zaman, hastalık 15-25 yaşlarında ortaya çıkar ve belirli bir ilerleyici seyri vardır. Şizofren, sanki iyinin ve kötünün diğer tarafında, hayatta oyunun kurallarını değiştiriyor. İnsanlarla iletişim kurmaktan kaçınır, kendi kendine konuşmayı tercih eder, kelimelerin anlamları keyfi olarak değişir. Hastanın tuhaflığı çoğu zaman diğerleri arasında tahrişe neden olur. Sevilen birinin ölümünü öğrendiğinde neşeyle gülebilir. Bazen hastalar pervasızca hayatlarını riske atarlar, içmeyi ve yemeyi reddederler ve cinsel aktivite neredeyse algılanamaz ve bazen yetersizdir. Ayrıca, şizofreniklerde motor aktivite, garip eylemler ve takıntılı jestler, katatonik stupor (yani, uzun süre hareketsiz bir durumda ve doğal olmayan bir duruşta bir kişiyi bulmak) mevcut olabilir. Eşsiz sanrısal fikirler şizofrenik bir hastanın ayrılmaz bir özelliğidir, fiziksel zulüm, ölümcül bir hastalık, özel bir görev veya dünyanın sonu teması olabilir. Bu hastalığın en karakteristik ve ilginç belirtisi, gerçeklik algısının bozulmasıdır. Hasta ağzının midesinde olduğunu veya kemiklerinin çok hafif olduğunu hissedebilir. Kendisine dışarıdan bakan şizofren, kendi kişisini bir biyomakine olarak algılayabilir ya da halıyla özdeşleşip yere yığıldığında acı içinde çığlık atabilir. Hastanın algısında başka kimsenin görmediği karakterler belirir: melekler, iblisler veya tuhaf hayvanlar. Hastalığın birincil teşhisi ve ileri tedavisi bir psikiyatrist tarafından gerçekleştirilir. Çoğu zaman, bir hastanın muayenesi için bir psikiyatri koğuşunda hastaneye yatış gereklidir. Şizofreni en az altı ay sürdüğünde olumlu bir tanı konur. Ailenizden veya arkadaşlarınızdan biri bu hastalıktan muzdaripse, onu uzaklaştırmayın, kişilik ve karakterdeki değişikliklerin sadece hastalığın bir tezahürü olduğunu unutmayın. Doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçların düzenliliğine uymaya çalışın. Dozajın değiştirilmesi veya ilaçların izinsiz olarak geri çekilmesi, durumun daha da kötüleşmesine neden olabilir.