Soğukkanlı, çekingen bir insan bile en azından zaman zaman endişelenmiş olmalı. Etkilenebilir, savunmasız insanlar için heyecan en yaygın, doğal şeydir. Kendileri, sevdikleri için endişelenirler, gelecekle ilgili belirsizlikten, tatsız bir konuşma yapma ihtiyacından veya tanıdık olmayan bir kitlenin önünde konuşma ihtiyacından korkarlar. Endişelenmek için pek çok neden var. Ancak her durumda, duygularınızı herkese açık olarak göstermek istenmez. Ayrıca, kendinizi kontrol etmeyi öğrenmezseniz, bu durum sağlıksızlığa yol açabilir.
Talimatlar
Aşama 1
Herhangi bir kendi kendine hipnoz tekniğinde ustalaşın. Sizin için çok yararlı olabilir. İç gerilimi azaltmayı öğrenin, acı veren düşüncelerden uzaklaşın.
Adım 2
Olabildiğince sık düşünün: "Gergin olduğumda endişeleniyorum, sadece kendimi daha da kötüleştiriyorum. Sakin olmalısın." Kendinizi şu argümanlarla ikna edin: sinirlerinizi gerdiğiniz ve aynı zamanda başkalarını da sinirlendirdiğiniz için sizi huzurdan mahrum bırakan sorun ortadan kalkmayacaktır. Bu tamamen açık. O zaman bu uğraş, heyecan niye?
Aşama 3
Bunu yapmanın iyi ve etkili bir yolu: Heyecanı hisseder hissetmez hemen hoş bir şeyler düşünmeye çalışın. Örneğin, güzel bir yere nasıl geziye çıktığınızı hatırlayın. Veya bir meyve bahçesi, olgun, lezzetli meyvelerin ağırlığı altında bükülen ağaçlar hayal edin. Ya da sıcak bir yaz gününde nilüferlerin üzerinde rengarenk yusufçukların uçtuğu serinlikle çağıran küçük bir orman gölü. Ve heyecan ustaca geri çekilecek.
4. Adım
"İş, kederden en iyi dikkat dağıtıcıdır." Bu halk bilgeliği eski zamanlardan beri bilinmektedir. Ama heyecan hakkında tam olarak söyleyebileceğiniz şey bu. Sonuçta, bir kişi gerçekten meşgul olduğunda, boş deneyimlere dalmak için ne gücü ne de zamanı vardır. Heyecanınızı frenleyemiyorsanız, bir şeyler yapmaya çalışın, dikkatinizi başka yöne çevirin. Bu yardımcı olabilir. Ancak, elbette, artan tehlike veya aşırı konsantrasyon, konsantrasyon ihtiyacı ile ilişkili olmayan bir aktivite seçin.
Adım 5
Bir inanana şu düşünce çok yardımcı olabilir: Dini kanunlara göre, dünyadaki her şey sadece Tanrı'nın iradesine göre olur. Bu nedenle, endişelenmek basitçe anlamsızdır. Sonuçta Allah dilerse, arzu ve heyecanınız ne olursa olsun korktuğunuz bela yine olur, istemezse de olmaz. Öyleyse neden sinirlerini boşa harcıyorsun? Tanrı'nın merhametine güvenin.