İnsanlar yaşam için, insanlar için, Tanrı için aşk hakkında şiirler yazarlar. Bazıları için çok iyi, diğerleri için zayıf, saf oldukları ortaya çıkıyor. Bu anlaşılabilir ve doğaldır, çünkü insanlar arasındaki beceri düzeyi farklıdır. Şiirleri kendisine hitap eden yazarlar vardır. Sebebi nedir? Bu soruya net bir cevap vermek imkansızdır, çünkü her şey kişiye bağlıdır.
Talimatlar
Aşama 1
Hormonal arka planda keskin bir değişiklik nedeniyle, ergenler her şeyi çok ağırlaştırıyor, alıngan ve savunmasız hale geliyor, ebeveynler, akrabalar ve öğretmenlerle çatışıyor. Onlara, yetişkinlerin onları hiç anlamadığı, sorunlarına kayıtsız kaldığı görülüyor. Buna karşılıksız sevgi de eklenirse öğrenci, hayatta mutluluk olmadığına, kimsenin ona ihtiyacı olmadığına, kimsenin onu sevmediğine ve anlamadığına karar vererek ağır bir depresyona girebilir. Çocuk bu baskıcı düşüncelerden kurtulmak için kendisine hitaben aşk şiirleri besteler. Bu tür şiirler, ortaya çıkan depresyon için bir tür "ilaç". Böyle bir yaratıcılık, dış dünyaya karşı bir kinden bahseder.
Adım 2
Bunun tersi de olabilir, örneğin, etkilenebilir bir genç o kadar mutludur ki, sevilen birinden karşılıklılık kazanmış, duygulara boğulmuş, tüm dünyaya sevildiğini söylemek istiyor. Böylece öz-sevgiyle ilgili satırlar alıyoruz. Bu tür ayetlerde bir sevinç ve mutluluk notu ayırt edebilirsiniz.
Aşama 3
Daha olgun bir yaşta, bu başka nedenlerle açıklanabilir. Örneğin, bir nedenden dolayı bir kişi akrabaları, arkadaşları ve meslektaşları ile ilişkiler geliştirmez, kişisel hayatını hiçbir şekilde düzenleyemez. Kibirli olarak kabul edilirken, sadece çok etkilenebilir. Aşk şiirleri yaratan yazar, nahoş gerçeklikten kaçıyor gibi görünüyor, herkese gerçekten kibirli olmadığını, birçok erdemi olduğunu ve sevecek bir şeyi olduğunu açıklıyor.
4. Adım
Yazarın, karşı konulmazlığına, yüksek niteliklerine, çekiciliğine içtenlikle güvenerek, kendisi için aşk hakkında şiirler yarattığı zamanlar vardır. Kendisini bir model, tüm erdemlerin bir standardı olarak görüyor. Böyle bir insan kendini yüceltir. Bu zaten en güçlü egoizm (benmerkezciliğin eşiğinde) ile zihinsel bir bozukluk arasındaki bir geçiştir.