İnsan ancak kendini fark ettiğinde mutlu hissedebilir. Her şeyden önce bu, toplumun görüşü ve içinde var olan başarı kavramları tarafından yönlendirilmeden, arzu ve ihtiyaçlarına göre yaşayacağı anlamına gelir.
Yapmaktan en çok zevk aldığınız şeyi gözlemleyin. Çoğu zaman, bir kişinin yeteneği ve kendini ifade etme yeteneği belirli faktörler tarafından engellenir:
- en sevdiğiniz eğlenceye karşı küçümseyici bir tutum;
- gerçekleşmeme korkusu;
- birinin beklentilerini karşılayamama korkusu.
Bu tür kompleksler, çalışmalarına, depresyonuna, doğal enerjilerinin engellenmesine karşı olumsuz bir tutuma yol açar. Her şeyden önce, en sevdiğiniz hobinin zaman kaybı değil, ruhun gıdası olduğunu anlamalısınız.
Bu sizin hayattaki çağrınız ve yönünüzdür. Örneğin, lezzetli yemeklerin ustaca pişirildiği ortaya çıktığında, zor ve ilginç olmayan bir matematik çalışmasına zaman kaybetmemelisiniz.
İç potansiyeli geliştirmenin amacı, sevdiğiniz şeyi yapmaktır. Sevdiğiniz mesleğin özellikle talep görmediğinden korkmanıza gerek yok. Çoğu durumda, ne istediklerini gerçekleştiren insanlar genellikle yaşamın kendisi tarafından desteklenir. Sanki birdenbire gerekli bağlantılar ve alternatif gelir kaynakları ortaya çıkıyor. Ve en önemlisi, insan yaptığı işten doyum alır. Toplum ve insanlar tarafından kendisine ihtiyaç duyulduğunu ve işinde bir anlam olduğunu hissediyor.
Kaderinizin ne olduğunu ve kendinizi nasıl kanıtlayabileceğinizi anlamak zor. Ancak, kendini fark etmeden hayatı yaşamak daha da kötüdür.