Birçoğu, doğru olup olmadıklarına bakılmaksızın, görüşlerini her zaman savunmanın, inançlarda ısrar etmenin gerekli olduğuna inanıyor. Genel olarak, her zaman ilkeli bir insan olun. Öyle mi? Ve ilkelere bağlılık nedir?
İlkelere bağlılık hakkında konuşmak için, bunun ne olduğunu bulmanız gerekir. Bu kelime "ilke" kökünden türetilmiştir. İlkeli bir kişinin, ilkelerine, belirli görüşlerine göre hareket eden kişi olduğu ortaya çıktı.
İlke, bir kişinin içsel tutumları, dış dünyanın eylemine tepkisidir. Farklı koşullarda şu ya da bu şekilde hareket etme şekli. Bu eylem her zaman kasıtlıdır.
Kişi, görüşlerine aykırı bir karar vermesi gereken belirli durumlarla karşılaşana kadar, ilkelerini düşünmez. İç dünyası ile çelişen bir karar verirse ilkelere bağlılığından fedakarlık eder. Bu nedenle, bir kişi genellikle ilkelerini korumak için genel kuralların ihlaline gider. Bazen bu tamamen zıt sonuçlara yol açar. Böyle aşırı bir sertlik ve uzlaşmazlıkla, başkalarıyla olan ilişkileri yok edebilir ve insanları kapatabilir. İlkeli bir insanın kendini değiştirmesi, bu durumda en iyisini yapması, ilkelerinden ödün vermesi zordur. Belli bir durumda zorunluluktan hareket ederse, ilkesizlikle suçlanacağını düşünür. Ve onun için kabul etmek çok zor.
Böyle bir insandaki bütünlük, karakterin sağlamlığı ile ilişkilidir. Bu, eylemlerini kısıtlar, belirli kararlar vermede esnek olmasına izin vermez. Böyle bir insanın başkalarıyla uyum içinde olması çok zordur. Sonuçta hayat çok yönlü. Ve sadece kendi iç kurallarınıza göre hareket etmek her zaman mümkün ve gerekli değildir. Kısmen başkalarına uyum sağlamak, size yakın ve sevgili insanların arzularını dinlemek gerekir.
Prensipler genellikle çocuklukta, sanki ebeveynleri tarafından empoze edilmiş gibi koyulur. Bazen, zaten genç yaşta bir kişi, arkadaşlarından ve tanıdıklarından belirli konularda bazı temel görüşleri benimser. Çoğu zaman neden bir ilkeye göre hareket ettiğini bile açıklayamaz. Bu nedenle, bu konuda çok sık endişeleniyor.
Ve ilkesiz bir insan her zaman duruma göre hareket eder. Bugün, üstleriyle kavga etmemek, başkalarıyla çatışmamak için kendisi için daha uygun ve rahat olanı yapabilir. İlkelere bağlı değildir. Elbette onlara da sahip olabilir, ancak onları kolayca feda eder.
Her insan ne olacağına kendisi karar verir. Belki herkesin önünde "eğilmemelisin" ama yine de herkesin karar vermede belirli bir esnekliği olmalı.