İnsanların çoğu yalan söyledi, yalan söyledi ve yalan söyleyecek. Ancak bazen aldatma ortaya çıkabilir. Bir yalanı tanımanın birkaç yolu vardır: sözlü, psikofizyolojik ve sözsüz.
Sözlü yöntem (sözlü), sağlanan bilgilerin ve sözel olmayan yöntemin koordinasyonunun bir kontrolüdür: örneğin, jestler.
Psikofizyolojik yöntem, dış organların çalışmasındaki değişikliklerin tezahürüdür. Bu yöntemi kontrol etmek imkansızdır.
Sözsüz yol, hem dış hem de iç (fizyolojik) seviyelerde davranışta, yüz ifadelerinde, jestlerde bir değişikliktir.
Bugünün en iyi yolu bir yalan dedektörü testidir. Bir cep cihazının yokluğunda, günlük yaşamda sıradan bir insan yalancıyı bazı işaretlerden tanıyabilir.
Örneğin, psikofizyolojik işaretler:
- sesin tonunu titretmek veya yükseltmek veya alçaltmak;
- atipik sözlü dönüşlerin görünümü;
- seste heyecan hissettim;
- zor soruları cevaplarken veya çok hızlı cevaplarken ortaya çıkan duraklamalar;
- üst veya alın üzerinde ter damlacıklarının görünümü;
- tükürüğün sık yutulması;
- yüz kaslarının seğirmesi (kaş, dudak, göz kapağı), vb.
Sözsüz işaretler:
- elleri ovuşturmak, başı, boynu, kulağı, burnu, gözleri kaşımak;
- dudakların, tırnakların sinirli ısırması;
- muhatabın gözlerine bakma korkusu;
- giysiler üzerinde bir düğmeyle oynuyor, elinde bir kalemi gergin bir şekilde büküyor, vb.
Sözlü işaretler:
- belirli gerçekleri belirtmekten kaçınma;
- masumiyetine veya dürüstlüğüne ısrarla vurgu yapmak, muhataptan kendisine inandığını teyit etmesini istemek;
- kabalık, muhatap hakkında konuşurken düşmanlığın tezahürü vb.